CHP Balıkesir Milletvekili Nedret Akova, TBMM Genel Kurul’da gündemin son gelişmelerini değerlendirdi.
Meclisteki konuşmalarında ilgili Bakanlara soru yönelten CHP Milletvekili Akova, Eğitim-İş’in Hak Arama Mücadelesinin şiddet uygulanarak engellendiğini söyleyip, “Anayasa`nın 34. maddesine göre herkes önceden izin almadan, silahsız ve saldırısız toplantı ve gösteri yürüyüşü düzenleme hakkına sahiptir. Anayasal hakkına dayanarak demokratik hak arama mücadelesi veren öğretmenlerimiz Ankara`da gaz, şiddet ve ağır bir baskıyla zorbalık rejimi gördüler. EĞİTİM-İŞ Sendikasının öğretmen lerin sömürülen hakları ve eğitimde yaşanan erozyonu protesto etmek için yaptığı yürüyüşün şiddet ve zorbalıkla dağıtılması ve yapılan göz altıları şiddetle kınıyorum.” diye konuştu.
Devletin otoritesinin eli kalem tutan öğretmenlere yettiğini belirten Akova, “Cumhuriyet değerlerine saygılı, demokrat bireylerin, farklı düşünenlerin ezilmesi için uygulanan bu şiddeti esefle kınıyorum.” dedi.
Akova konuşmasını şöyle sürdürdü: “Yarbay Ali Tatar`ı ölüm yıldönümünü de saygıyla anıyorum. Türk Silahlı Kuvvetlerinin çok değerli bir subayının yalan, iftira ve baskıyla intihara sürüklenmesi iktidarın büyük ayıbıdır. Dün Ergenekon`un savcısı olanların bugün demokrat kesilmeleri büyük çelişkidir. Kuddusi Okkır, Ali Tatar, Murat Özenalp sahte belgeler düzenlenip bizzat hakları yenilerek ölüme sürüklenmişlerdir. Ali Tatar`ı ölüme götüren süreç, AKP`nin baskıcı süreci sonunda olmuştur. Hukuksuz Ergenekon davasına bulaştırılmak istenen Yarbay Ali Tatar ve bu davalar yüzünden ölenler için şimdi nasıl bir vicdan ve adalet muhasebesi yapılmaktadır? İktidar, bu hukuksuz davalarla birçok insanın ve Türk Silahlı Kuvvetlerinin zayıflamasına, darbe almasına neden olmuştur. Bugün yol arkadaşlarıyla kavga çıkınca geçmişte "derin" dedikleri her şeyin sahte olduğu söyleniyor. Sahte delillerle yıllardır hapiste yatan aydın, asker, gazeteci, doktor, milletvekili, birçok vatandaşımızın hesabını kim verecektir?
Akova: “Cami yıktı diye iftira atılan İsmet Paşa’nın cami yaptırdığını biliyormusunuz?”
Kurtuluş Savaşımızın kazanılmasında en önemli kişilerden biri olan İsmet İnönü`yü yıpratmak için bir sürü yalan servis edilmektedir. Cumhuriyet düşmanı kesimlerin bu yalanları artık şehir efsanesine dönmüştür. İnönü için "Cami kapattı, yıktı." deniliyor, asıl şimdi sizin iktidarınız AVM için cami yıkıyor. Çankaya Merkez Camisi`nin İnönü ailesi tarafından finanse edildiğini biliyor muydunuz? İnönü ailesinin yapılmasını sağladığı Çankaya Merkez Camisi`nin yıkılması için bir plan yapılmakta mıdır? Çünkü İnönü kendi birikimiyle cami yaptırmıştır, bu camiyi İnönü kendi şahsi parasıyla yaptırmıştır ancak dini siyasete alet etmemek için de bunu açıklamamıştır. Şimdi, bu mimari kimliğiyle öne çıkan Çankaya Merkez Camisi küçük diye yıkılmak isteniyor. Kim bilir bu alan kimlere rant kapısı yapılacaktır?”